İnatçı Papaz
Kasabayı aniden bastıran sel suları hızla yükselirken, halk panik içinde evlerini terk edip yüksek yerlere kaçmaya başladı. Fakat kasabanın kilisesinde görev yapan yaşlı papaz, yerinden kıpırdamadı. Yüzünü gökyüzüne çevirerek kendi kendine mırıldandı:
"Ben yıllarımı Tanrı'ya adadım, ona kulluk ettim. O beni mutlaka kurtaracaktır."
Sular kilisenin girişini aşınca, papaz üst kata çıktı. O sırada dışarıdan sesler duyuldu. Bir kayık, çılgınca akan suyun üzerinde ilerliyordu. İçindeki kasabalılar papaza seslendi:
"Peder! Hadi, atla kayığa! Buradan hemen gitmeliyiz!"
Papaz başını iki yana salladı ve gülümseyerek cevap verdi:
"Siz gidin, Tanrı beni kurtaracaktır."
Sular yükselmeye devam edince, papaz çatıya tırmandı. Bir süre sonra ikinci bir kayık yaklaştı. İçindekiler endişeyle bağırdılar:
"Peder, lütfen vakit kaybetme! Sel her yeri yutuyor! Gel bizimle!"
Ancak papaz yine reddetti:
"Hayır, benim inancım tam. Tanrı beni kurtaracaktır."
Sular artık çatıyı da aşmaya başladığında, papaz son çare olarak kilisenin çan kulesine tırmandı. Tam o sırada gökyüzünde bir helikopter belirdi. Kurtarma ekipleri papaza seslendi:
"Peder! Lütfen inat etme! Seni buradan alalım!"
Fakat papaz aynı cevabı verdi:
"Hayır, Tanrı benim yanımda. O beni kurtaracaktır."
Sonunda sular kuleyi de yuttu ve papaz boğularak öldü. Öteki dünyada Tanrı'nın huzuruna çıktığında, gözleri dolu dolu sitemle sordu:
"Tanrım, yıllarca sana sadakatle hizmet ettim. Neden beni kurtarmadın?"
Tanrı, gülümseyerek papaza baktı ve şöyle dedi:
"Sana iki kayık ve bir helikopter gönderdim. Daha ne yapabilirdim?"